Günün Programı
Yazı Boyutu
Bulgaristan Ulusal Radyosu © 2025 Tüm hakları saklıdır

Paris olimpiyat oyunlarına katılım hakkı kazanan Bulgaristan’ın break kraliçesi - Queen Mary

Bir zamanlar sokak çeteleri aralarındaki hesaplaşmaları break dansı ile hallediyormuş, ancak günümüzde “patlayıcı” unsurlar, delice ritmi ve yaratıcı tarzı sayesinde dans salonları dolduruyor. Break dansının sanata yaklaşıyor olmasına rağmen, büyük ihtimal ile 2024’te Paris’te düzenlenecek Olimpiyat oyunlarında ilk defa bir spor dalı olarak yer alacak. Paris Olimpiyat oyunlarında dünyanın en iyi 16 break dansçısı arasında Bulgar Mari Savova (Queen Mary)’yı da göreceğiz..

Mari, Budapeşte’de düzenlenen ilk Dünya Şehir Dansları yarışmasında 6. sırada kalarak Olimpiyat oyunlarına katılım hakkı kazandı. Burgas doğumlu Mari, artık 12 yıldır break dansı yapıyor ve bu sporun en parlak yıldızlarından birisi olarak tanınıyor. Mari Slavova, 2011 yılında 16 yaş altı gençler arasında Dünya Birincisi oldu, bunun ardından Dünya İkincisi oldu. Çocuk iken Mari, akrobasi ile ilgileniyor, ancak hareketlerde özgürlüğü bulamadığı için bundan çabuk vazgeçiyor. Ben ise özgür olmayı çok seviyordum, diyor Mari. Hareket halinde engel aşma sanatı - parkour faaliyetleriyle uğraşmaya başlayınca kendi vücudu ile aradığı özgürlüğü hissetmeye başlıyor. Mari, bir gün çitler üzerinden atlarken kendisini break salonuna götürecek doğru kişilerle tanışıyor. Salondaki enerji, müzik ve renkler Mari’yi büyülüyor. Mari şunları paylaşıyor:

“İlk başlarda ailem şüpheci yaklaşıyordu ancak ilk başarılarıma imza attığımı ve bu dansı çok sevdiğimi gördüklerinde beni desteklemeye başladılar. Farklı olmayı seviyorum, break ise Bulgaristan’da farklı bir şey. Ancak toplumumuzda bu dansın daha fazla entegre olmasını ve kendini çok sevdiren, alışkanlık yapan bir şey olduğundan dolayı daha fazla insanların bununla ilgilenmesini umuyorum.”

Break dansçıları, akrobatik manevraları, hızlı hareketleri, başlarını döndürmeleri ve “donma” hareketleri ile seyircilerin beğenisini kazanıyor. Yarışmaya katıldıkları isimler ise karmaşık hareketlere ek olarak kullandıkları isimlerdir. Böylece bir gün Burgas’taki antrenörü Hristo Andonov tarafından “Queen Mary” isminin alıyor ve break çevrelerinde bu isimle anılmaya başlıyor.

“Break uzun zamandan beri gelişiyor ve şu anda çok ekstrem bir dans. O nedenle de break dansı ile ilgilenen birisi atlet de olmalı. Diyetimiz var, sürekli antrenman yapıyoruz – öyle ki, break sanat değil, daha ziyade spor olarak kabul ediliyor” diyor Mari.

Yarışmalarda break dansı 40 saniyelik bir kombinasyon olarak oynanıyor ve dansçılar bununla “savaş” olarak bilinen karşılaşmalarda yer alıyor. Önceki şampiyonalardaki puanlarına göre yarışmacılar farklı kategorilere ayrılıyor, bunun ardından ise birbirleriyle yarışıyorlar. “Savaş” olarak adlandırılan karşılaşmalarda herkes ikişer defa 40 saniyelik oyunlar sergiliyor.


Yarışmalar hakkında şunları paylaşıyor:

“Yarışma esnasında çok kombinasyonlu bir performans ve bunu mükemmel bir biçimde sunmalısın. Kombinasyonların koreografisi önceden yapılabilir, ancak hiç kimsenin dans edilecek müzikleri önceden bilmediği için büyük ölçüde doğaçlama da var. Öyle ki, her şey anında gelişiyor.”

Dans salonunda üstün performanslarının yanı sıra, Mari’nin kitaplarla da arası çok iyi ve şu anda dört dil konuşabiliyor. Burgas’ta Roman dilleri lisesinden mezun, Brüksel’de tıp bölümüne kabul ediliyor, ancak dans etme imkanı olmadığından dolayı, okuldan vazgeçiyor. Mari, şu anda İngiltere’de Psikoloji bölümünde okuyor. Bu bölümü sadece kendisine yakın hissettiği için değil, aynı zamanda mükemmel spor imkanları sunduğu için de seçiyor.

Ne yazık ki, gerek maddi gerekse manevi destek söz konusu olduğunda, Bulgaristan biraz geride kalıyor. Güç olarak oldukça arka sıralarda yer alıyor olmamızın sebebi de budur, ancak bununla beraber ümitliyiz ve ileriye doğru gidiyoruz” diye paylaşıyor Mari Savova.

Mari, tecrübesini çocuklara aktarmak için, bir gün Bulgaristan’da kendi break kulübünü kurmayı hayal ediyor. Bununla beraber olimpiyat oyunlarına da katılması gündemde. “Bizim çevrelerde dört yıl içerisinde çok şey değişebiliyor – ancak Paris Olimpiyat oyunlarına kesinlikle katılacağım, gerek yarışçı, gerek hakem veya antrenman olarak orada mutlaka bulunacağım” diyor Mari.

Fotoğraflar:özel arşiv

Çeviri: Özlem Tefikova




Последвайте ни и в Google News Showcase, за да научите най-важното от деня!

Galeri

Kategorideki diğer yazılar

BNR ve BTA’ dan işbirliği ve fikir birliği dersi

Bulgaristan Ulusal Radyosu(BNR) 90. kuruluş yıldönümünü kutlamasından tam bir ay sonra, tarih, tarihi yazan bizlerle diyaloğunu sürdürüyor. BNR’de 25 Şubat’ta düzenlenen etkinlikte “Bulgaristan Ulusal Radyosu’nun 90 yılı- nesiller boyu Bulgarın..

Eklenme 28.02.2025 05:15

Üç yıl sonra– Ukrayna'daki savaş, barış ve gelecek üzerine

Bundan t am 3 yıl önce, 24 Şubat'ta Rusya'nın Ukrayna'yı işgali başladı . B u olay, II. Dünya Savaşı'nın sona ermesinden 77 yıl sonra Avrupa'yı “ uyandırdı ” ve kıtada yeni bir çatışmanın önlenmesi olmak üzere, AB'nin temel..

Eklenme 24.02.2025 16:32

Bratislava’daki Bulgar anaokuluna ziyaret

Slovakya’nın başkenti Bratislava’daki “Hristo Botev” anaokulundaki öğretmenlerin esas aldıkları ilkeler – kendi başıma yapmama yardım et, doğayla iç içe olmamı sağla, bağışıklık sistemimi güçlendir. “Hristo Botev” Bulgar Okulu Dostları Derneği’nin..

Eklenme 22.02.2025 06:15