Tevhidî Allah inancı, O'nun zâtının tekliği ve eşsizliği ile birlikte sıfat ve fiillerinin eşsizliğine inanmayı gerektirmektedir. Yani Allah varlık olarak tek olmakla birlikte sahip olduğu özellikleri ve yaptığı işlerin mahiyeti itibarıyla da eşsizdir. Bazı sıfat ve fiillerini insanlara ve diğer varlıklara da izafe edilebilirse bile özellik ve içerik bakımından bunlar farklıdır, çünkü Allah yarattıklarına benzemez.
İslâm inancı ve bu bağlamda İslâm'ın Allah inancı kalp ile tasdik, kalptekini dil ile ikrar ve bunu amele dökmek gibi üç boyuta sahiptir. Bu hususu Peygamber Efendimiz şu sözleriyle çok veciz bir şekilde ifade etmiştir: "İman yetmiş küsur şubeden oluşur. Bunların en üstteki şubesi "Allah'tan başka ilâh yoktur" sözüne inanıp söylemektir. En aşağısı ise yoldan zarar verici şeyleri defetmektir. Utanma/hayâ duygusu da imanın şubelerindendir."
İslâm dini, insana faydalı olan birçok şey gibi, ateşi de nimet olarak ele almaktadır. Çünkü ateş sayesinde insan ısınmaktadır, yemeğini pişirmektedir ve karanlıktan aydınlığa kavuşmaktadır. Böyle önemli bir nimet olan ateşi Kur’ân-ı Kerim..
Kur’ân-ı Kerim’de kendisinden söz edilen ve hatta ismini taşıyan bir sure bulunan önemli ve gizemli bir şahsiyet vardır. Lokman adını taşıyan ve hakkında neredeyse bilgi bulunmayan bu şahsiyet, Kur’ân-ı Kerim’in 31. suresi olan 34 ayetlik Lokman..
Toplumun temel yapısını oluşturan aile, toplumun düzgün bir şekilde inşası, kötülüklerden uzak ve iyiliğin hakim olduğu bir toplum oluşması, dolayısıyla insanlığın da bu çerçevede gelişmesi açısından son derece önemlidir. Bu açıdan İslâm da aileye büyük..
İslâm dini yeryüzüne çöken karanlığı yarıp insanlığa muhtaç olduğu aydınlığı göndermediği dönemde dünyaya gelerek melekleri ve insanları sevindiren nurlu..